izmir astrolojik danışmanlık
özel ders etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
özel ders etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Şubat 2011 Salı

PRESENT CONTINUOUS TENSE konu anlatımı gramer evde ingilizce


ŞİMDİKİ ZAMAN

1. Biçim

Present continuous tense iki bölümden oluşur - Özneden sonra olmak Fiili ( verb to be: am is are ) kullanılır + fiil'e ing takısı eklenir..

Olumlu

Özne

+ to be

+ fiil+ ing

she

is

talking




Olumsuz

Özne

+ to be + not

+ fiil + ing

she

is not (isn't)

talking




Soru

to be

+ Özne

+ fiil+ ing

is

she

talking?

Example: to go, present continuous

Olumlu

Olumsuz

Soru

I am going

I am not going

Am I going?

You are going

You aren't going.

Are you going?

He, she, it is going

He, she, it isn't going

Is he, she, it going?

We are going

We aren't going

Are we going?

You are going

You aren't going

Are you going?

They are going

They aren't going

Are they going?

Not: Olumsuz şekilde kısaltmalar aşağıdaki gibi de yapılabilir:
I'm not going,
you're not going,
he's not going etc.

2. Kurallar:

Present Continuous Tense'in kullanımı aşağıdaki gibidir :

  • Şu anda devam etmekte olan olayları ve işleri anlatmak için kullanırız.
    örneğin:
    You are studying English now.
    He is listening to the music now.

  • İçinde bulunduğumuz zaman diliminde ilerlemekte olan olayları ve işleri anlatırız.
    örneğin :
    Are you still working for the same company?
    More and more people are becoming vegetarian.

  • Gelecekle ilgili tasarlanmış ve planlanmış işleri anlatmak için kullanırız.
    Örneğin:
    We're going on holiday tomorrow .
    I'm meeting my boyfriend tonight.
    Are they visiting you next winter?

  • Geçici bir durumu ve olayı anlatmak için kullanırız.
    Örneğin:
    He usually plays the piano, but he's playing the guitar tonight.
    The weather forecast was good, but it's snowing now.

  • 'always, forever, constantly' gibi zarflarla tekrarlanan ve normali aşmış alışkanlıkları ifade etmek ya da vurgulamak için kullanırız.
    Örneğin:
    Harry and Sally are always arguing!
    You're forever complaining about your mother-in-law!
    You're constantly losing your key!

DİKKAT! Bazı fiiller Present Continuous Tense'de kullanılmazlar. Bu fiiller aşağıda açıklanmıştır.

3. Present Continuous Tense'te Kullanılmayan Fiiller

Aşağıda listelenmiş fiiller Şimdiki Zamanda kullanılmazlar, Çünkü bu fiiller hareket ve olayları değil zihinsel düşünce ve ifadeleri anlatırlar:

List of common verbs normally used in simple form:

Duyularımız / Algılama
feel*, hear, see, smell, taste
Fikirler

assume, believe, consider, doubt, feel (= think), find (= consider), suppose, think*

Zihinsel İfadeler

forget, imagine, know, mean, notice, recognise, remember, understand

Heyecan, Arzu, Emel

envy, fear, dislike, hate, hope, like, love, mind, prefer, regret, want, wish

Ölçüler

contain, cost, hold, measure, weigh

Diğerleri

look (=resemble), seem, be (in most cases), have (when it means to possess)*

Notlar:

1. Algılama Fiilleri (see, hear, feel, taste, smell) çoğunlukla 'can' ile kullanılırlar.
Örneğin: I can see... I can hear...

2. * Bu fiiller Present Continuous Tense'de kullanılabilir fakat farklı bir anlamda. Karşılaştırın:

a. This coat feels nice and warm. (= burada paltonun kalitesini algılıyorsunuz)
b. John's feeling much better now (= John'un sağlığı iyiye gidiyor)

a. She has three dogs and a cat. (=sahiplik)
b. She's having supper. (= akşam yemeği yiyor)

a. I can see Anthony in the garden (=algılama)
b. I'm seeing Anthony later (= Buluşmayı planlıyoruz)

Örnekler:

  • I wish I was in Greece now.
  • She wants to see him now.
  • I don't understand why he is shouting.
  • I feel we are making a mistake.
  • This glass holds half a litre.

28 Ocak 2011 Cuma

KPDS ÜDS kurs seçimi özel ders seçimi hoca seçimi

İlk olarak aslında "hocasız veya dershanesiz de bu iş olur mu" sorunun cevaplamak gerekecek. Elbetteki olur, özellikle artık kaynaklara erişimin bu kadar kolay olduğu bir demde. Aslında kendi edinim sürecinin sorumluluğunu üstlenmiş kişiler genellikle bu sorumluluğu bir hocaya atmışlardan daha iyi öğrenmektedirler dili.

Memlekette dershaneler henüz bir sistematik olgunluğa erişemediklerinden ve kaliteleri hocalarına çokça bağlı olduğundan tercihinizi genellikle dershaneden değil, hocadan yana yapmanız gerekecek.

Hoca veya dershane ise edinim sürecindeki yanlışlardan korumak, zaman kaybını engellemek, edinim doğrultusu ve temposunu sağlamak için vardır. Bunları başabildikleri ölçüde iyidirler. Aslında aradığınızın iyi koşucu değil, iyi antreman koçu olduğunu unutmayın: Kişi İngilizceyi harika biliyor ama sizi nasıl çalıştıracağını bilmiyor olabilir.

Hoca çok iyi olsa bile, zaman zaman öğrenci ile aralarında elektrik olmaz. Bu gözün üstündeki kara kaştan da kaynaklanabilir, hocanın cinsiyetinden de, ne bileyim aksanı veya cibilliyetinden de... Eğer işler iyi gitmiyorsa, ve siz elinizden geleni yapmışsanız, hocanızı değiştirmeniz gerekebilir, hoca ne kadar iyi olursa olsun.

İYİ HOCAYI NASIL BELİRLEYECEĞİZ: İyi hocayı en iyi daha önce ondan ders almış olanların kanaati belirler. Özellikle ders alıp da başarılı olamayanlarla, başarılı olanların duygu ve fikirlerini masaya beraber yatırıp karar vermeli.

İYİ HOCANIN KISTASLARI VAR MI: İşte bu cevaplanması zor bir soru. Biz hoca kesiminin cevabı genellikle kendini tarif şeklinde olacaktır. Ama samimiyetle söyleyeyim: Kimisi güleryüzlülüğüyle, kimisi çatık kaşlarıyla, kimisi arkadaşlık kurarak, kimisi hep bir mesafe koruyarak bu işi yapar. Bunlar hocalıktan ziyade kişiliğin göstergeleri. Elbette başarıya etkileri sizlerin bu duygulara nasıl baktığınızla da yakından ilgili. O yüzden kişilik ve üsluba değinemeyeceğim bu kısımda. Ama hocanızın "gireceğiniz sınavı tanıyor", "kendisi de bu sınava giriyor", "sizi kendine dert ediyor", "çıkmazlarınıza çözüm buluyor" olması gerekecek. Bu saydıklarımın bile hepsini taşımayıp da öğrencileri başarılı olan pek çok hoca var.